İsrail ve Filistin arasındaki tarihsel çatışma, yıllar boyunca sadece fiziksel bir çatışma alanı değil, aynı zamanda dijital bir savaş alanına da dönüşmüştür. “Savaşın Siber Yüzü: İsrail-Filistin Çatışmasının Dijital Boyutları” başlıklı bu yazıda, siber dünyadaki savaşın sinsi ve karmaşık doğasını incelemeye odaklanacağız. Bu yazıda, İsrail ve Filistin dışındaki ülkelerde bulunan hacker gruplarının, bu çatışmanın dijital cephelerinde nasıl etkili olduklarını ve çatışmanın taraflarını nasıl etkileyebileceğini anlamaya çalışacağız.
İlk Saldırı Anonymous Sudan Tarafından gerçekleştirildi.
Savaşın başlangıcıyla birlikte, İsrail-Filistin çatışmasının dijital yüzünün çarpıcı bir şekilde ortaya çıktığını gözlemlemekteyiz. 7 Ekim saat 6.00 civarında yaşanan savaşın başlamasının hemen ardından, Anonymous Sudan adlı hacker grubunun ilk siber saldırısı gerçekleşti. 7 Ekim saat 7.32’de Tzevaadom ve Redalert adlı uygulamalara yönelik bir dizi saldırı düzenlendi. Bu uygulamalar, İsrail’de yaşayan insanlara roket saldırıları ve hava saldırıları gibi acil durumlar hakkında önemli uyarılar ve bilgiler sağlama amacı taşımaktadır. Bu bağlamda, Anonymous Sudan’ın bu uygulamalara yönelik saldırısının stratejik bir hamle olduğunu rahatlıkla gözlemlemekteyiz.
Saat 8.04’te ise Anonymous Sudan, İsrail’deki bütün alarm uygulamalarının çöktüğünü açıkladı. Bu, iletişimi kesmeye odaklı bir siber saldırının ilk göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir. İlk saldırılarla birlikte, bu hacker grubunun hedefinin İsrail’deki acil durum bilgilendirmesini sekteye uğratmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Anonymous Sudan’ın siber saldırıları, ertesi gün de devam etti ve 8 Ekim saat 6.54’te The Jerusalem Post’a yönelik bir saldırı gerçekleştirdi. “The Jerusalem Post,” İsrail’in İngilizce yayın yapan önde gelen günlük gazetelerinden biridir ve İsrail’deki yerel ve uluslararası haberlerin yanı sıra İsrail ile ilgili siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal konuları kapsayan zengin bir içerik sunar. Bu yazıyı yazdığım saatlerde, 10 Ekim 13.00 itibarıyla, sitenin hala kapalı olduğu görülmektedir. Bu durum, Anonymous Sudan’ın iletişimi kesme stratejisinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
Anonymous Sudan’ın bu tür önemli medya kuruluşlarına yönelik siber saldırıları, savaşın dijital cephelerindeki etkisini daha da artırmaktadır. İletişimin ve bilgi akışının kesilmesi, sivil toplumun, halkın ve dünya kamuoyunun etkilenmesi açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu bağlamda, bu tür siber saldırılar, İsrail-Filistin çatışmasının sadece fiziksel değil, aynı zamanda dijital boyutlarının da vurgulanması açısından büyük önem taşımaktadır.
Killnet’in Savaşa Dahil Olması Ve Rus Hacker Gruplarının Savaştaki Rolü
Killnet’in 8 Ekim saat 15.21’de yaptığı açıklama, İsrail-Filistin çatışmasının dijital yüzünün daha da karmaşık bir hâl aldığını gösterdi. Killnet, 2022 yılında Ukrayna’yı desteklemesinden kaynaklı İsrail’e karşı cephe aldı ve yaptıkları açıklamada İsrail hükümetini Ukrayna’daki terörist rejimi desteklemekle suçladı. Açıklamalarında, İsrail hükümetini Rusya’ya ihanetle suçlayarak şunları ifade etti: “İsrail hükümeti, dökülen bu kanın sorumlusu sizsiniz. 2022 yılında Ukrayna’nın terörist rejimini desteklemiştiniz. Rusya’ya ihanet ettin. Bugün Killnet sizi bu konuda resmi olarak bilgilendiriyor! Tüm İsrail hükümet sistemleri saldırılarımıza maruz kalacak!”
Killnet’in bu açıklamasının ardından, Rus hacker grupları da İsrail’e yönelik saldırılara başladı. Saat 17.59’da, İsrail hükümetinin resmi web sitesi olan www.gov.il hedef alındı. Bu web sitesi, İsrail hükümetinin çeşitli departmanları, bakanlıkları ve diğer devlet kurumları tarafından işletilmektedir. İsrail hükümetinin faaliyetleri, politikaları, hizmetleri ve diğer resmi bilgilere erişim sağlamaktadır. Killnet, bu saldırıyla İsrail’e ilk darbesini vurmuş oldu.
Killnet, Saat 19.20’de İsrail’de hizmet veren üç önemli bankaya yönelik DDOS saldırısı gerçekleştirdi. Mercantile Discount Bankası, Discount Bankası ve Kudüs Bankası’na yapılan bu siber saldırıların stratejik açıdan ele alındığında, ekonomik bir strateji izlendiği açıkça görülmektedir.
Siber saldırılarla bu bankaların erişimi kesilerek, finansal istikrarın zayıflatılması veya ekonomik kaynakların etkilenmesi hedeflenmiş olabilir. Ekonomik kaynakların kullanılamaz hâle gelmesi, İsrail ekonomisinin çatışmadan olumsuz bir şekilde etkilenmesine yol açabilir. Bu, savaşın dijital boyutunun sadece iletişim ve bilgi akışını değil, aynı zamanda ekonomik sistemleri de nasıl etkileyebileceğinin bir göstergesidir.
8 Ekim saat 22.55’te gerçekleşen son saldırı, İsrail’in iç güvenlik ve istihbarat hizmetlerini sağlayan özel bir istihbarat ajansı olan Şabak’ı hedef aldı. Şabak, İsrail’in ulusal güvenliğini ve iç istikrarını koruma görevini üstlenmiş bir kuruluştur. Bu ajansın resmi web sitesinin hedef alınması, çatışmanın dijital boyutunun daha da derinleştiğini ve stratejik hedeflerin ciddi bir şekilde hedef alındığını göstermektedir.
Killnet’in açıklamalarının ardından Rusya yanlısı hacker gruplarından Dark Storm, UserSec ve Anonymous Russia, İsrail’e yönelik siber saldırıları artırdılar. 8 Ekim saat 19.56’da Dark Storm tarafından gerçekleştirilen saldırı, Ashkelon Belediyesi tarafından işletilen Ashkelon şehri resmi web sitesini hedef aldı. Ashkelon, İsrail’in Akdeniz kıyısında önemli bir sahil şehri olup tarihi, kültürel ve ekonomik açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Dark Storm, aynı zamanda 10 Ekim saat 4.02’de “Evigilo” adlı bir şirkete de saldırı düzenledi. “Evigilo,” İsrail merkezli bir şirkettir ve acil durum haberleşme ve toplu uyarı sistemleri konusunda uzmanlaşmıştır. Bu şirket, kamu güvenliği ve olaylara müdahale için özel olarak tasarlanmış iletişim çözümleri sunmaktadır. Bu saldırılarla, İsrail’in kritik altyapılarına ve halka hizmet veren kuruluşlarına yönelik saldırılarının devam ettiği görülmektedir.
UserSec ve Anonymous Russia ise işbirliği yaparak İsrail Merkezi İstihbarat Teşkilatı olan Mossad’ın resmi web sitesine saldırı düzenledi. Mossad, İsrail’in istihbarat toplama ve ulusal güvenlik operasyonlarından sorumlu olan istihbarat ajansıdır. Bu ajansın faaliyetleri genellikle gizli ve kamuya kapalıdır ve resmi web sitesi ajansın operasyonları hakkında detaylı bilgiler içermez.
Hindistan Yanlısı Gruplar, İsrail’e Destek olduklarını açıkladı
7 Ekim saat 22.01’de Indian Cyber Force adlı siber grup, Hindistan’ın İsrail’in yanında olduğunu açıklaması ve Filistin’e saldırmaları için müslüman olmayan bütün hacker gruplarına çağrıda bulunması, çatışmanın dijital cephelerindeki uluslararası boyutları daha da karmaşık hâle getirdi.
8 Ekim saat 7.05’te gerçekleşen Indian Cyber Force’un Palestine Telecommunications Company (PalTel) saldırısı, savaşta stratejinin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. PalTel, Filistin’de telekomünikasyon hizmetleri sunan önde gelen bir şirkettir ve iletişim altyapısının temel bir parçasını oluşturur. Bu tür telekomünikasyon altyapısına yönelik siber saldırılar, iletişimi kesme ve bu yolla düşmanın koordinasyonunu bozma amacı güder.
8 Ekim saat 7.24 de ikinci saldırı geldi ve Tayyar National Bank (TNB) a saldırı düzenlendi. Filistin bankasının resmi İngilizce web sitesidir. TNB, Filistin topraklarında faaliyet gösteren bir bankadır ve çeşitli finansal hizmetler sunar. Görüldüğü gibi saldırılarda öncelik iletişimi kesmek olsa da daha sonraki hedef bankalar yani ekonomidir.
8 Ekim saat 7.24’teki ikinci saldırı, Tayyar National Bank (TNB) adlı Filistin bankasına yönelikti ve bu saldırı, çatışmanın dijital cephelerindeki stratejinin ekonomik boyutlarını daha da vurguladı. TNB, Filistin topraklarında faaliyet gösteren bir banka olarak, finansal hizmetler sunmanın ötesinde, Filistin ekonomisinin önemli bir bileşeni olarak rol oynamaktadır. Bu nedenle, bankalara yönelik siber saldırılar, ekonomik istikrarı ve güveni zayıflatarak, çatışmanın tarafları üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
8 Ekim 11.57’de Indian Cyber Force tarafından gerçekleştirilen saldırı, Hamas’ın resmi web sitesini hedef aldı ve siteyi çökertti. Hamas, Filistin’de bir siyasi ve askeri örgüt olarak bilinir ve Filistin topraklarındaki İsrail hükümetine karşı çeşitli yöntemlerle mücadele etmektedir.
Saldırılar daha sonra da devam etti:
- 8 Ekim 13:22 – Palestine Web Mail Government Services
- 9 Ekim 6:15 – Palestine Ministry of Transportation
- 9 Ekim 6:44 – Palestine Online Alışveriş Sitesi Ubuy
- 9 Ekim 18.15 – İsrail Maliye Bakanlığı’nın resmi web sitesi
- 10 Ekim 08.57 – İsrail Sağlık Bakanlığı resmi bir web sitesi
Pakistan Yanlısı Hacker Gruplarının Filistin’e Destek Olmaları
7 Ekim saat 13.08’de Team Insane Pakistan isimli hacker grubu, İsrail’de hizmet veren bir dizi kuruluşa saldırdıklarını açıkladı. Saldırıya uğrayan kurumlar arasında İsrail Uzay Ajansı (Israel Space Agency), İsrail Limanları (Israel Ports), İsrail Haberleri (Israel News), İsrail Posta (Israel Post), İsrail Savunma Kuvvetleri (Israel Defense Force), İsrail Seyahat Ajansı (Israel Travel Agency), İsrail Merkez Bankası (Bank Of Israel) ve İsrail Savunma Bakanlığı (Israel Ministry Of Defense) bulunmaktaydı. Bu saldırılar ile Team Insane Pakistan, savaşa hızlı bir giriş yaptı.
Çatışmanın siber yüzünün gözlemlendiği bu yazıda, İsrail-Filistin çatışmasıyla bağlantılı siber saldırıların dijital dünyada nasıl bir öneme sahip olduğunu inceledik. İsrail ve Filistin dışındaki ülkelerden gelen hacker gruplarının hedef aldığı kurumlar arasında iletişim altyapısı, ekonomik kuruluşlar ve hükümet kurumları bulunuyor. Siber saldırılar, iletişimi kesmek ve ekonomik istikrarı hedeflemek gibi stratejik amaçlar taşıdı. Ayrıca, uluslararası boyutlarda da çatışmanın siber cepheleri aktif hâle geldi ve farklı ülkelerin siber grupları da müdahil oldu.
Çalışmalarım doğrultusunda bu yazıyı yazdım ve çatışmanın dijital boyutunun gün geçtikçe artan bir karmaşıklığa sahip olduğunu gözlemledim. Siber saldırıların stratejik hedefleri, çatışmanın tarafları üzerindeki etkilerini artırarak, modern savaşın dijital yüzünün ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bu yazı, uluslararası ilişkilerin, siber güvenlik politikalarının ve dijital savaşın karmaşıklığını anlamak için bir adım atmamıza yardımcı olmayı amaçlıyor.
